3 gazetecinin davaları başlıyor: Meslektaşlarımızın yanındayız

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunan gazeteciler Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz ve Abdurrahman Gök’ün duruşmaları önümüzdeki hafta başlayacak. İlk duruşma Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök’ün.

Mezopotamya’nın haberine göre Gök, Diyarbakır’da 25 Nisan’da gözaltına alınarak tutuklandı. Gök’ün 2’nci duruşması, 5 Aralık’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Gök, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla suçlanıyor.

Ankara merkezli soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve MA editörü Dicle Müftüoğlu’nun ilk duruşması 7 Aralık’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Müftüoğlu’na “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamaları yöneltiliyor.

Müftüoğlu ile birlikte tutuklanan MA editörü Sedat Yılmaz’ın ilk duruşması ise, 14 Aralık’ta Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Yılmaz’a da mesleki faaliyetleri nedeniyle benzer suçlamalar yöneltiliyor.

Gazeteci meslek örgütleri, tutuklu gazetecilerin duruşmalarına katılım çağrısı yaptı.

TARTANOĞLU: YANLARINDA OLACAĞIZ

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Başkanı Sinan Tartanoğlu, yıllardır kanun maddelerinin gazeteciliği cezalandırmak üzerine yazıldığını belirtti. Tartanoğlu, tüm baskılara karşı “gazetecilik suç değildir” diye haykırdıklarına işaret ederek, “Bu en temel tanımlamanın ‘doğru’ olmadığı her bir baskında, gözaltında, adliye koridorunda ve her bir mahkeme salonunda yüzümüze vuruluyor. Karakol ve savcılık sorguları, iddianameler ve mahkeme kararları bizlere ‘gazeteciliğin suç olduğunu’ dayatmak için, mesleğimizden korkmamızı sağlamak için kurgulanıyor” dedi. Hem gazetecilik yapıp hem de yargı kıskacındaki meslektaşlarının yanlarında olacaklarını vurgulayan Tartanoğlu, TGS olarak Aralık ayında görülecek duruşmalarda “gazetecilik suç değildir” diyeceklerini vurguladı.

DEDEOĞLU’DAN ‘ÇİFTE STANDART’ ELEŞTİRİSİ

DİSK Basın-İş Ankara Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, Kürt gazetecilere dönük baskının farklı medya kuruluşlarında görülmemesini eleştirdi. Dedeoğlu, “Kürt gazetecilerin davası yaygın medyada haber bile olmuyor. Bu utanç verici. Kürt gazetecilere karşı çifte standarttan başka bir şey değil” dedi.

Dedeoğlu, tutuklu gazetecilerin yargılandığı mahkemelere gidip, davaların usule ve evrensel standarttaki kurallara uygun yapılıp yapılmadığına bakılması gerektiğini vurguladı. Dedeoğlu, yargısal problemlerin raporlaştırılmasının ilk adım olacağına işaret ederek, “İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü davalarının takip edilmesi, hakimlerin usule uygun yargılamalar yapmalarını da sağlıyor” diye belirtti.

“Kürt gazetecilerin yargılanmalarına karşı ilgisiz kalmak ve onları sahiplenmemek, onlara yöneltilen suçlamaları da peşinen kabullenmek olacaktır” diyen Dedeoğlu, “Artık batıda gazetecilik yapan arkadaşlarımız da aynı suçlamalarla muhatap oluyorlar. Bu ülkede artık bir meslek suçlanıyor ve yargılanıyor. İktidar güdümünde bir gazetecilik yaratılmak isteniyor” ifadelerini kullandı.

Dedeoğlu, tutuklu gazeteci Gök’ün “Gazetecilik halkın doğru bilgiye ulaşması için gazetecilik etik kuralları çerçevesinde gerektiğinde iktidar ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alabilmektir. Bir ülkede bilgi akışı engellendiğinde, toplumun üzerine zifiri karanlık çöker ve endişe alabildiğine artar. Sessizlik hüküm sürer ve çürüme başlar. Bu karanlığı yırtmayı, endişe bulutlarını dağıtmayı ve sessizliğin içinde en ufak bir sesin yankı bulmasını sağlamayı 5N 1K’nin yanında vicdani yükümlülükle donananmış bir gazetecilik ancak mümkün kılabilir. Bu da bedel gerektiriyor. Bu bedeli göze alabilmektir gazetecilik” sözlerini hatırlattı.

EL: GAZETECİLER HABER NEDENİYLE HAPSEDİLEMEZ

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Kıvanç El, gazetecilere yöneltilen suçlamalara değindi. El, gazetecilere “örgüt propagandası yapmak”, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt kurma ve yönetme” gibi suçlamaların yöneltildiğini, ancak soruşturma ve emniyet aşamasında gazetecilik faaliyetlerinin sorulduğunu anımsattı. Gazetecilerin meslektaşlarıyla yaptıkları telefon görüşmeleri, yurtdışı seyahatleri, otel konaklamaları, takip ettikleri haber siteleri ve hesaplarındaki para hareketlerinin suçlamalara dayanak yapıldığına dikkati çeken El, “Delil ekleri içinde de tamamen haberlerin gösterilmesi durumun vahametinin kanıtıdır. Hep söylüyoruz; gazeteciler elbette dokunulmaz değildir. Gazetecilik mesleğini yapan kişiler elbet yargılanabilir. Ancak gazeteciler, gazetecilik faaliyeti ya da haberleri nedeniyle hapse atılamaz. Zaten savcılık ve mahkemede bu delillerin ‘haber’, yani suç olmadığını kabul etmiş olacak ki gizli tanıklar yoluyla gazetecilik faaliyeti yapanlar hedef alınmıştır. Tüm meslektaşlarımızı tüm gazeteci davalarını izlemeye davet ediyoruz. Kamuoyunun bu davalara dair bilgilendirilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir