Bu virüs bu bünyeden çıkacak

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

İç piyasada fiyat istikrarını oturtmak için otomotiv ve konut başta olmak üzere her sektördeki denetim ve gözetimlerin süreceğini kaydeden Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “4 yıl önce pandeminin başında maske ve dezenfektan fiyatlarıyla başlayan fiyatlama davranış bozukluğu virüsünü damarlardan temizleyeceğiz” dedi. DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, Ramazan ayında gıda fiyatlarında fahiş artış olmayacağını da belirtti.

Ticaret Bakanlığı olarak adil ve daha rekabetçi bir piyasa oluşturmak için çalıştıklarını ifade eden Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, göreve geldiklerinden bu yana başta otomotiv ve konut piyasası olmak üzere fahiş fiyat uygulamalarıyla mücadele ettiklerini vurguladı.

“Yaklaşık 4 yıl önce pandemide maske ve dezenfektan fiyatlarıyla damarlara giren tamahkarlık virüsünü temizlemek için çalışıyoruz” diyen Bakan Bolat, reaktif değil proaktif yol aldıklarını söyledi. 2023’ün dünya ekonomisi ve ihracatta zor geçtiğini, ancak 2024’ün Temmuz ayından sonra fiyat istikrarında daha istikrarlı bir sürece geçiş olacağını söyleyen Bakan Bolat, ihracattan iç piyasadaki düzenlemelere kadar bakanlığın yeni dönem projeksiyon ve çalışmalarını DÜNYA’ya anlattı.

Pandemiyle birlikte arz-talep dengesizlikleri, arz, lojistik, tedarik kopukluklarının meydana geldiğini hatırlatan Bakan Bolat, “Dünya, alıştığı bir düzende devam ederken, bulunamayan malların fiyatları bütün dünya ülkelerinde tavan yaptı. Bunun en basit örneği maske. Birilerinin tamahkarlık ve aç gözlülük virüsünü kapması maske ve dezenfektanla başladı. Maske fiyatı 1 Şubat ile 28 Şubat 2020 arasında 4 haftada 15 kuruştan 4 liraya çıktı, yani 25-26 katı bir artış oldu.” dedi.

Bu durumun enflasyonist ve istikrarsız bir piyasa oluşturduğunu dile getiren Bakan Bolat, “2004-2019 yılları arasında ortalama tek haneli enflasyonda veya yüzde 10-12 bandında çalışmaya, üretmeye, kar marjı koymaya alışmış bir ticaret hayatı vardı. Enflasyon oranı artınca, en az enflasyon oranı kadar, hatta onun çok daha üzerinde bir fiyatlama davranış bozukluğu başladı” diye konuştu.

Bu fiyatlama davranış bozukluğunun, rekabetin az olduğu ürün ve sektörlerde anlaşmalı fiyatlama davranışlarını da beraberinde getirdiği yorumunu yapan Bakan Bolat, kartel yapısı olan sektörlerde ‘tatlı bir para’ kazanma hırsı oluştuğunu belirtti. Bakan Bolat, hükümetin 2024 – 2026 arasında OVP programı çerçevesinde enflasyon ve fiyat artışlarının düşürülmesi programını uygulamaya tüm hızıyla devam edeceğini vurguladı.

“Esnafın ve şirketlerin tapu dairesi gibiyiz”

Ticaret Bakanlığı olarak hemen hemen her sektörde düzenlemeler yapma yetkisine sahip olduklarını açıklayan Bakan Bolat, “Şirketler ve esnafın tapu dairesi konumundayız. Gerek şirketler için, gerekse esnaflar için yapılan sektörel düzenlemelerle ticaretin düzgün, haklı, adil ve rekabetçi bir şekilde işlemesi ve tüketicilerin aleyhine haksız uygulamalarını kaldırmak için düzenlemeler yapıyoruz.

Bu noktada yüksek enflasyon sürecinde denetimlerle ve çıkardığımız sektörel düzenlemelerle ticaretin tüketici aleyhine ve tamahkar bazı satıcıların açgözlülüğüne teslim olmaması için çalışıyoruz” dedi. Bunu da düzenleyici yönetmelikler, denetlemeler ve cezai uygulamalarla yaptıklarını anlatan Ticaret Bakanı, “Amacımız, yanlış yapanı yanlıştan caydırmak, yanlışa cesaret edenlere kanunun verdiği cezaları uygulamak.

Yoksa üretimin, ticaretin artması bizim temel amacımız. İstikrar arttıkça ve bu tamahkarlık azaldıkça bizim de görünüşteki rolümüz azalacak ve biz gölgede kalacağız. Ağırlığımızı daha çok ihracata ve dış ticaret açığının azalmasına vereceğiz. Gümrüklerdeki kayıt dışı uygulamalarla mücadele edeceğiz” diye konuştu.

“Reaktif değil proaktif çalışıyoruz”

Bu anlamda göreve geldikten sonra ilk iş olarak otomotiv piyasasında hem birinci, hem de ikinci eldeki istikrarsızlığı ortadan kaldırdıklarını söyleyen Bakan Bolat, ikinci olarak da gayrimenkulde bir disiplin sağladıklarını belirtti.

“Yoğun denetim ve yeni uygulamalarla dijital taraftaki kayıt dışılığı ortadan kaldırdık” diyen Bolat, “Kira ödeyen, eleman çalıştıran, vergi ödeyen kayıtlı müesseseler, işletmeler, esnaflar, tacirler büyük zarar görüyorlardı. İstikrarlı, adil ve rekabetçi bir piyasa oturtma çabalarımız devam edecek” diyen Bakan, tüm bakanlıklarla koordineli bir şekilde fahiş fiyat ve stokçuluğa karşı mücadele ettiklerini anlattı.

Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti: “Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere her bakanlıkla koordineli çalışıp piyasaya müdahalemizi yapıyoruz. İş dünyası ile de sürekli iletişim halindeyiz. Ürünlerle ilgili bilgileri toplayıp Cumhurbaşkanlığımıza bildiriyor, iki gün içinde o konuda düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Yani hükümet olarak bu konularda proaktif yürüyoruz. Çünkü olay bittikten sonra reaktif davranmamızın anlamı kalmıyor. Cezalandırmadan önce proaktif çabalarla düzenin ve piyasanın bozulmamasına gayret ediyoruz.”

“Küresel fiyatlarda da balon sönüyor”

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, küresel ticaretin büyüdüğünü dile getiren Bakan Bolat, “1980’de 1 trilyon dolar olan dünya ticareti, 2022’de 25 trilyon dolar mal, 7 trilyon dolar hizmet ihracatı olmak üzere toplam 32 trilyon dolar oldu. 2023’de mal ticaretinde 2 trilyon dolarlık bir gerileme oldu. Ama hizmetler ticaretinde yarım trilyon dolarlık ilerleme yaşanarak toplam dünya ticareti 2023 yılında 30,5 trilyon dolar oldu.

Bu yılki tahminler küresel ticaretin yüzde 2.5-3 arasında artacağı yönünde” değerlendirmesini yaptı. 2021-2022 döneminde dünyada oluşan köpük-balon fiyatlamasının ortadan kalkmaya başladığını kaydeden Bakan, “Küresel ticarette 2023 yılında miktar olarak IMF’ye göre yüzde 0.4, Dünya Bankası’na göre yüzde 0.2, OECD’ye göre yüzde 0.5 artış olduğunu söyledi. Ama değer olarak küresel ticaret 2023’de geriledi” hatırlatmasını yaparak, büyük bir rekabet olduğuna dikkat çekti.

“Sanayicimizle üreticilerimizle iftihar ediyoruz”

Bu rekabette öne çıkmanın önemli ayaklarından birini fuarlardaki tanıtım olarak gösteren Bakan Bolat, “Dünyada sanayide, tarımda, hizmetlerde bir yenileşme, bir modernleşme ve gelişme olduğunu görüyoruz. Bunların en iyi sergilendiği yerler de fuarlar. Türk firmalarımız da uluslararası önemli fuarlarda yer alıp ürünlerini sergiliyor.

Bakanlık olarak da her zaman desteklerimizle onların yanındayız” dedi. Türkiye’nin de belirli mobilya, hazır giyim, iplik-kumaş gibi fuarlarla cazibe merkezi olmaya başladığını söyleyen Ömer Bolat, şöyle devam etti: “Sanayicimizin iş yerlerine, fabrikalarına, OSB’lere gittiğimiz zaman; yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda gördüğüm zaman ‘helal olsun ülkemiz başarmış’ diyorum.

Başarılı ürünler, başarılı hizmetler ve uluslararası ortaklıklar, uluslararası ticaretler görüyorum. O anlamda bugün ve gelecek adına Türkiye ekonomisinden umutluyuz. Sanayicimizle, üreticimizle iftihar ediyoruz.” Bakanlık olarak ülkenin üretim ve ihracatını artırma çabasında olduklarını dile getiren Ticaret Bakanı Bolat, bu nedenle destek modülleri oluşturduklarını belirtti. Bakan Bolat, “Firmalarımızın bugün finansmana ulaşma sıkıntısı yok, ama bu sefer de finansman maliyeti yüksek söylemleri işitiyoruz.

Onu da gidermek için ihracatçılara yüzde 25,93’ten reeskont kredisi veriliyor. Son olarak geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanlığı Eximbank’ın sermayesinde 11,8 milyar TL’lik bir artışa gitti. Bunun anlamı 120 milyar TL yeni kredi paketi ortaya çıkacak demek. Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçılarımıza finansman desteğimiz var. 100’e yakın destek paketi modüllerimiz var” açıklamasını yaptı.

“OVP’de hedeften sapma yok”

Enflasyonla mücadele noktasında kararlı olduklarını ifade eden Ömer Bolat, OVP ile çizilen hedeflerin 2023’te tutturulduğunu söyledi. 2024’te Ocak ayında ücretlerde maaşlarda yapılan yüzde 50’lik artıştan sonra, TÜFE’de Ocak 2024’de yüzde 6,70’lik bir artış kaydedildiğine işaret eden Bakan, şubattan itibaren TÜFE’de makul oranların görüleceğini belirtti.

Enflasyondaki gerilemenin önümüzdeki temmuz – ağustos ayından itibaren başlayacağını dile getiren Bakan, “OVP’deki yüzde 36 hedefi devam ediyor. Şu anda hedefle ilgili bir güncelleme yok. Çünkü Türkiye artık mart ayından sonra seçim süreçlerini geride bırakıp, istikrarlı bir 4 yıllık döneme girecek. Ve bu dönemde OVP’nin nihai hedefi olan 2026’nın Aralık ayına kadar yıllıklandırılmışta tek haneli enflasyon rakamını yakalayacağız” açıklamalarında bulundu.

“43 yıldır DÜNYA okuyorum”

DÜNYA Gazetesi’ni 1981 yılında kurulduğundan bu yana takip ettiğini söyleyen Bakan Ömer Bolat, “Nezih Bey Hürriyet’ten emekli olup gazeteyi kurduğunda üniversite birinci sınıfa gidiyordum. Alp Orçun’un genel yayın yönetmeni olduğu dönemi biliyorum. DÜNYA Gazetesi, sorumlu yayıncılık ilkesiyle 43 yıldır takip ettiğim başarılı bir ekonomi yayın organı” dedi.

“Ekonominin %50’sini beklenti oluşturur”

Bugün ve gelecek adına Türkiye ekonomisinden ‘umutlu’ olan Ticaret Bakanı Bolat, şunları söyledi: “Ekonomi yüzde 50 rakamlar ise, yüzde 50 de beklentidir. Beklentiler iyimser ise yatırım yapılır, üretim olur, finansman kullanılır, iş kurulur. Tüketicinin de geleceğe yönelik ümidi artar, harcamaya başlar. Eğer beklentiler kötümser ise tüketim azalır, yatırımcı yatırımını durdurur, istihdamı azaltır. O nedenle ister hükümet ve bakanlıklar olsun, ister STK’lar ve odalar olsun, beklenti yönetimini çok iyi yapmak gerekiyor.”

“5 Şubat’a dönemeyiz ama yaraları sarıyoruz”

Geçen yılın deprem ve seçim yüzünden ilk 5 ayı ‘kayıp’ olarak değerlendiren Bakan Bolat, “Deprem yaralarını sarmak için birinci yılda 959,7 milyar TL (bağışlar dahil olmak üzere 1 trilyon 139,7 milyar TL) harcandı. Aşağı yukarı 35 milyar dolar. Bu yıl rakam 1 trilyon 28 milyar TL olacak. Üçüncü yılında da devam edecek.

Türkiye olarak hükümetimiz çok başarılı bir deprem arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışması yürüttü. Deprem yıkımları ortadan kalkınca, şehirler yeniden toparlanıyor. İnşaatlar hızla yükseliyor, kamu maaşları, personel maaşları, sosyal yardımlar hiç aksamadan ödenmeye devam ediyor. İşten çıkarılanların kısa çalışma ödeneği ile maaşları ödendi. 5 Şubat’a geri dönemeyiz, ama var gücümüzle deprem bölgesi için çalışıyoruz” diye konuştu.

“Tek pazara bağlı olmak doğru değil riskli”

Tüm dünyada tarım ürünlerinde ilave gümrük vergisi, bazen ihracat kısıtlaması, bazen ithalat kısıtlaması, bazen ithalatın gevşetilmesi gibi uygulamalar yapıldığını anlatan Bakan Bolat, un sanayicilerinin Irak pazarında yaşadığı korumacılık önlemleri konusunda da açıklamalar yaptı. Ticaret Bakanı Bolat, “Irak bizim üçüncü büyük ihracat pazarımız. Ürünlerimizle, müteahhitlerimizle o pazarda oldukça güçlüyüz. Kuzey Irak’ta birkaç un fabrikası kuruldu.

“Un ihracatçılarımıza o bölgelerde yeni ürün çeşitliliği yapın. Alternatif pazarları da ihmal etmeyin” dedik. Kendi üreticilerimizin, ihracatçılarımızın menfaatlerini destekliyoruz. Ama tek pazara, tek ürüne bağlılık doğru değil, riskli bir strateji. Hem alternatif ürünler ortaya çıkarmak, hem de alternatif pazarları cepte tutmak lazım. İç ve dış pazarlarda tek bileşenli tek ürüne bağlılık ilişkisi olmadan, basiretli hareket etmeye ihtiyaç var” vurgusu yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir