TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, resmi ziyaretler için gittiği Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan Körfez turunun ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu ziyaretlerin çok başarılı, zamanlaması itibarıyla da yerinde olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Her iki ülkede de Devlet Başkanları ve Meclis Başkanları ile görüştük, ilaveten Bahreyn’de Şura Meclisi Başkanı ile BAE’de de Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri ile görüşmelerimiz oldu.” diye konuştu.
Görüştükleri isimlerin Türkiye’ye karşı pozitif bir yaklaşım içerisinde olduklarını aktaran Kurtulmuş, “Bölgesel sorunların aşılması, bölgedeki gerginliklerin azaltılması bakımından Türkiye ile ilişkilere çok büyük önem atfettiklerini gördüm.” dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu ziyaretlerin çok faydalı ve çok sıcak bir ilişkinin gelişmekte olduğunu gördüğünü ve bundan memnun olduğunu ifade etti.
“Tarihin bu döneminde Türkiye ile BAE’nin çıkarlarının ortak olduğu ve birlikte hareket ettiği gibi yorum yapılabilir mi?” şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, bütün dünyada dış politikanın böyle bir hale geldiğini ama özellikle Türkiye’nin, sahip olduğu potansiyel, içinde bulunduğu coğrafyanın ülkeye verdiği büyük imkanlar ve çok büyük riskler çerçevesinde asla durağan bir dış politika seyri içerisinde olamayacağını söyledi.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Örneğin, Rusya-Ukrayna arasında itibarlı görüşmeler aracılığıyla kendi fikirlerimizi anlatabildiğimiz ve temel meselelerde özgün politikalar geliştirebildiğimiz bir siyaset izliyoruz. Rusya-Ukrayna arasında ortaya konulan tavır da aynı şekildedir. Herkesle görüşüp müzakere masasını açık tutarak burada bölgenin ve Türkiye’nin menfaatine olan işleri yapabilmek… Kaldı ki tek tek burada isimlerini saymayayım ama bölge ülkelerinin her birisi bu gerginliklerden olağanüstü zarar gördüler. Bu gerginliklerin bu ülkelerin hiçbirisine faydası olmadı. Öte yandan, İsrail’in Filistin’e karşı saldırganlığının ortaya çıkardığı yeni belirsizlikler, yeni istikrarsızlıklar ve çok yakın geleceğimize ait yeni, olağanüstü yüksek tehditler göz önünde bulundurulursa, bölge ülkeleri kendi aralarındaki işbirliğini dostane bir şekilde geliştirmek mecburiyetindedir. Bu her bakımdan; buradan işte Bahreyn’den, BAE’den ya da diğer Körfez ülkelerinden bahsediyoruz, bunların hepsinin menfaatine olduğu gibi Türkiye’nin de menfaatinedir. Yani ‘Ben sana küstüm ve ilanihaye küs kalacağım’ demek dış politikanın rasyonalitesi içerisinde mümkün değildir. Türkiye hiçbir zaman ilkelerinden taviz vermeden mücadelesine devam ediyor. Kendi itibarını, ilkelerini koruyarak herkesle görüşüyor ve mümkün olduğunca sonuç almaya çalışıyor.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bölgede uluslararası anlamda bir paradigma değişikliği görüyor musunuz?” sorusuna, “Hiç şüphesiz. Bir taraftan bu ülkelerin bir kısmı başta İsrail olmak üzere normalleşme süreçlerini başlatmışlar, büyük de mesafe almışlardı. Ama İsrail’in, özellikle Netanyahu ve yönetiminin saldırgan tavırları ve arkasında Batı’nın, Amerika’nın kayıtsız şartsız desteğinin nerelerde duracağı belli değil. Böyle bir siyasi manzara herkesin gözüne sokulmuş oldu.” cevabını verdi.
Bunun artık herkesçe görüldüğünü söyleyen Kurtulmuş, “Dostluk, kardeşlik, kültürel, tarihi birliktelik bunların hepsi eyvallah ama bunun üstünde ülkelerin somut kazanımları ortaya konuldukça bu ilişkilerin çok daha verimli bir noktaya gideceğinden eminim.” dedi.
Bunları nihayetinde rasyonel şartlar içerisinde, ticari ortaklıkların faydalı olacağı anlaşılan her alanda bu ortaklığın yapılabileceğini gördüklerini anlatan Kurtulmuş, “Hem Türkiye tarafında bilgi, birikim, deneyim var hem de bu tarafta aynı şekilde bir tecrübe var ve bunu finanse edebilecek imkanları var. Bunların hepsi bir araya getirilerek ülkelerin ortak faydalarına uygun sonuçlar alınır.” ifadelerini kullandı.
Savunma sanayiinde ortak adımlar atılabileceğini kaydeden Kurtulmuş, turizmde de ciddi potansiyeller olduğunu belirtti.
Dubai’nin bir uluslararası yatırım alanı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu imkanların hepsinin çok ciddi bir şekilde Türkiye’nin lehine sonuçlanacak adımlara dönüşebileceğini kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, çok pratik bir tehditle dünyanın karşı karşıya kaldığını belirterek, “Artık ben onu sadece Filistin’in karşılaştığı bir tehdit ya da Filistin halkına karşı yapılan katliam boyutlarını çoktan aşmış bir soykırım olarak görmemek gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, şöyle konuştu:
Türkiye’de son dönemde yükselen yabancı düşmanlığı dalgası olduğu ve bu konuda diğer ülkelerden gelen şikayetler olup olmadığı” konusunda değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, Körfez turu kapsamındaki görüşmelerinde ve özel sohbetlerde bu konuda bir şikayet almadığını söyledi.
Kurtulmuş, Yemen, Irak ve Filistin gibi ülkelerde yaşananlar hatırlatılarak, “Size göre bölgede kaosa giden bir yapı mı var yoksa tam anlamıyla çıban patlıyor ve bir şekilde bir barış ortamı olmasa da artık oyunları bozacak mekanizmaya mı doğru gidiyor?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda İsrail’in çok büyük bir ittifakla telin edilmesi ya da İsrail karşıtı kararların alınmasının bunun bir göstergesi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Uluslararası Adalet Divanında ara kararın fevkalade olumlu çıkmış olması bir adımdır. Bundan sonra bizim bu bölgede sorunları çözecek, müzakereyle, karşılıklı rızayla çözecek barışçıl mekanizmaların öncülüğünü yapmamız, dünyada da yeni bir dünya sisteminin oluşması için küresel bir denklemin, çok taraflı denklemin kurulması için katkıda bulunmamız lazım. Bunu tek başımıza yapamayız ama tek başımıza öncülüğünü yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Gezi parkı davası hükümlüsü Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından CHP ile TİP’in vatandaşları sokağa davet etmesiyle” ilgili değerlendirmesi sorulan Meclis Başkanı Kurtulmuş, Can Atalay meselesi veya başka bir konu üzerinden siyasi tartışmaların köpürtülerek bugüne kadar gelinmiş olmasını doğru bulmadığını söyledi.